Çoğu insan kaynakları uzmanının şikayetçi olduğu konudur, Genel müdürün işe alım sürecine karışması. Halbuki İnsan Kaynakları uzmanı uygun adayı seçmiştir ama diğer aday genel müdürün akrabası ya da tanıdığıysa o olumlu adayın işi alamama ihtimali %95’tir. Burada asıl zor durumda kalan İnsan Kaynakları uzmanıdır. Bir yandan doğru bir işe alım süreci gerçekleştirmeye çalışırken bir yandan da genel müdürle zıtlaşmaması gerekmektedir. Sürekli tanıdık vasıtasıyla işe alım sürecini gerçekleştiren kurumların kaderi ise er ya da geç batmaktır.
Bir şirketi yükselten üretimdir dolayısıyla bu üretime yatkın olan insanları seçebilmektir. Ülkemizde de genel olarak amca ve dayı olayımız vardır bilirsiniz. Hani bir söz vardır ya “Neyi bildiğin değil kimi tanıdığın önemlidir.” Diye. Bu sözün en iyi uygulandığı ülkedeyiz. En kötüsü ise bu durumu kabullenmemizdir.
Okulda Mülakat Teknikleri dersinde; En doğru adayı nasıl seçmeliyiz? vücut dilini iyi kullanabiliyor mu?, Tokalaşmasında kendinden emin mi?, Görüşmeye gelmeden önce şirket hakkında araştırma yapmış mı? Dolayısıyla işini ciddiye alıyor mu? Şirket üretimine katkısı olur mu? Yenilikleri takip edebilen birisi mi? Bunları mülakatta anlayabilmek üzere biz İK’cılar eğitim alırken Genel Müdürün biri çıkıp geliyor ve hiçbir tecrübesi olmadığı halde arkadaşının oğlunu işe almamız gerektiğini söylüyor. Sağ olsunlar okul ve iş hayatının tamamen farklı olduğunu aslında okulda öğrendiklerimizin sadece lafta kaldığını örneklerle gösteriyorlar.
Benim anlayamadığım nokta ise madem ben okulda öğrendikleri uygulayamayacağım önceliğimi tanıdık olan adaylara vermeliyim, o zaman okulları kaldırsınlar eğitim verilmesin herkes kafasına eseni yapsın.
Az önce de söylediğim gibi en kötüsü olan durumu kabullenmiş olmamız.
Örnek vermem gerekirse bir yere işe girdiğimizde bile “Torpilini nerden ayarladın?” diye soruluyor. Yani kendi becerilerinizle işe girebilmeniz garipsenir duruma geldi.
Eğer belediyenin ve bankanın mülakatlarına çağrıldıysanız bence gitmenize bile gerek yok. Çünkü orada prosedür gereği kalabalık yapmak için çağrılırsınız. Pozisyona seçilecek kişi hazırdır zaten.
Daha iyi bir iş gücü için o işe yatkın kişileri seçelim. Böyle gittiği müddetçe kendimize ait bir işimiz dahi kalmayacak…
Cansu Başak CİVEK
